Malatya Kent Konseyi Tarih ve Kültür Mirası Çalışma Grubu Malatya Kültür Mirası Okulu'nun
düzenlediği "Malatya Kültürel Mirasına Vakfedilen Bir Ömür: Celal Yalvaç" konusu ele alındı.
Programa Battalgazi Belediye Başkan Yardımcısı Erol Yiğit olmak üzere akademisyenler,
yazarlar, gazeteciler, televizyoncular, STK Başkanları, Celal Yalvaç’ın çocukları, torunları ve
birçok seveni katıldı.
15 Aralık 2023 yılında hayatını kaybeden Araştırmacı - Yazar Celal Yalvaç, konuşmacılar ve
katılımcılar tarafında Malatya’ya tarihi ve kültürel noktada sağlamış olduğu büyük katkılar
anlatıldı. Malatya Kent Konseyi toplantı salonunda gerçekleştirilen programa Tarihçi Yazar
Nezir Kızılkaya’nın hazırladığı Celal Yalvaç’ın yaşamından kesitler sunan fotoğraf ve
videosunda oluşan bir sunu katılımcılara izlettirildi.
Malatya Kent Konseyi Kültür Mirası Okulu eğitimleri kapsamında ‘Malatya Kültürel Mirasına
Vakfedilen Bir Ömür: Celal Yalvaç’ konulu program gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Prof.
Dr. Bayram Murat Asma’nın yaptığı programda konuşmacı olarak Tarihçi-Yazar Nezir
Kızılkaya, Malatya Nethaber Köşe Yazarı Vahdettin Yiğitcan ve Araştırmacı-Yazar Bülent
Korkmaz yer aldılar.
Gerçek Anlamda Bir Vakıf İnsanıydı
Programın açılış konuşmasını yapan Malatya Kent Konseyi Tarih ve Kültür Mirası Çalışma
Grubu Temsilcisi Tarihçi – Yazar Orhan Tuğrulca, “Malatya Kent Konseyi’nin 2024 yılı
içerisinde hazırlamış olduğu ve 2024 yılının sonuna kadar gerçekleştireceğimiz bir tarih ve
kültürel miras okulu başlığı altında bir programımız, bir projemiz vardı. Ocak ayından bu yana
bugün 6. gerçekleştirmiş oluyoruz. Bugün çok daha özel bir program. Malatya tarihi ve
kültürüne gerçek anlamda vakfedilmiş bir hayat hikâyesi olan Celal Amca'yı hem rahmetle
anmak hem onun Malatya tarihine, kültürüne katmış olduğu değeri, emeği burada hep
birlikte anmak istiyoruz. Vakıflar haftasındayız. Gerçek anlamda bir vakıf insanı olduğunu,
onun hayatını yakından inceleyen, onu az çok tanıyan insanlar herkes bunun gerçekten
hayatını Malatya'nın tarihine, kültürüne vakfeden İnsan olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi.
Malatya Aklında Bir Saniye Bile Çıkmazdı
Celal Yalvaç’ın yaşamını gerçek anlamda Malatya’nın tarihine ve kültürüne adadığı söyleyen
Tarihçi Yazar Nezir Kızılkaya, “Meslek yaşamının dışında bu iki kavramla ilgili neredeyse
bütün gününü geçirdi. Aslında gazeteciyken de, fotoğraf makinesi tamiri yaparken de aklında
zihninde her zaman Malatya tarihi ve kültürü vardı. Onun kendi tanımlaması ile Malatya
aklından bir saniye bile çıkmazdı. Celal Yalvaç’ın kişiliği ile araştırmacılığını hatta gazeteciliğini
birbirinden bağımsız düşünmemeliyiz. Malatya Tarihine sadece geçmiş olarak bakmazdı.
Mutlaka geçmişle bugün arasında bir bağ kurarak okunması gerektiğini söylerdi. Celal Amca
başka bir özelliği de her şeyi fotoğraflayıp arşivlemesidir. Bugün hiç ismi geçmeyen,
literatürde bulunmayan ya da bilgimiz olmayan tarihi eserlerin fotoğraflayıp kayda
geçirmiştir. Malatya sadece Celal Yalvaç'a kalsa bile bana göre şanslı bir il. Sadece belge

anlamında değil, o güçlü hafızasıyla, aklının yettiği günden itibaren her şeyi kaydetmesi, o
olaylarla, kişilerle ilgili bulduğu belgeleri dosyalayıp arşivlenmesi de yine yaşadığı dönemi
belgelemiş oluyor. Tam anlamıyla bir Cumhuriyet Aydını olduğunu da söyleyebiliyorum”
ifadelerine yer verdi.
Malatya Tarihini Kültürünü Celal Amca Sayesinde Yazdım
Araştırmacı Yazar Bülent Korkmaz, “Celal Amcanın karakterine biraz değinmek istiyorum.
Hiç kin tutmazdı. Kimseyle ilgili kötü bir cümle, söz kullanmazdı. Malatya’nın kitapla ilgilenen,
şiirle ilgilenen çok farklı insanlarını Celal Amca çalışma ofisinde misafir eder, bu tarz insanlara
kucak açar ve ikramlarda bulunurdu. Celal Amca’da çok faydalandım. Malatya tarihini
kültürünü Celal Amca sayesinde yazdım. Celal Amca olmasa asla bu yazıları yazamazdım.
Birçok bilim adamı ve araştırmacı da Celal Amca’nın çalışmalarında faydalanmıştır” dedi.
Celal Amca'nın her zaman işini severek yaptığını ve bundan dolayı çok başarılı olduğunu
söyleyen Korkmaz, Bugün Malatya tarihinde bahsediyorsak bunu özellikle işlerini severek
yapan iki kişiye borçluyuz.
Müthiş Etkilendiğim Bir İnsan Oldu
Malatya Nethaber Köşe Yazarı Vahdettin Yiğitcan, “Malatya haber sitesinde rastladığımda
aman Allah’ım Malatya’yı böylesine bir bütünlük halinden tarihi eserlerinden günlük yaşama,
inanç özelliklerine kış hazırlıklarına v.b. derin, donanımlı o kadar ayrıntılara inen bir kişilikti ki
126 kıtalık dörtlük her bir kıtasında apayrı özellikleri ile hayran olmuştum. Müthiş
etkilendiğim bir insan oldu. Rahmetle anıyorum. Malatya manzumesini okumanızı tavsiye
ediyorum. Malatya manzumesini Malatya'yı her yönüyle anlatan ve Celal abimin de
donanımını yansıtan bir eser. Arkadaşlarım uzunca senelere dayanan hatıralarını anlattılar,
benim Celal ağabeyimle toplam 8 saatlik bir yüz yüze görüşmem olmamıştır. Kendisini
Rahmetle anıyorum” ifadelerini kullandı.
Babamın Çalışmalarında Herkes Faydalanmıştır
Program da söz alan Celal Yalvaç’ın Gazeteci oğlu malatyahaber.com Yayıncısı ve Genel Yayın
Yönetmeni İsmet Yalvaç, “Babam için düzenlenen bu programa katılan herkese çok teşekkür
ediyorum. Babama dair çok güzel bir tanımı Vahdettin abi yazdı. Uygun bir tanım olduğunu
düşünüyorum. Babamın ‘Vakıf İnsanı’ Babam 87 yaşında vefat etti. Bütün ömrü boyuncu
çalışmalarını araştırmacı kıskançlığı olmadan herkesle paylaştı. Çalışmalarında akademisyen
öğrenci herkes faydalanmıştır.
O Benim Can Arkadaşımdı
Yapılan konuşmaların ardından katılımcılar da Celal Yalvaç ile ilgili hatıralarını anlatırken
duygulu anlar yaşandı. Vefatına kadar arkadaşlık ettiği, yazıhanesinin müdavimlerinden,
Malatya'nın yaşayan en eski fotoğrafçısı "Foto Spor Yusuf Usta" Yusuf Uğrar "Onun hakkını
hiç bir zaman ödeyemem. O benim Can arkadaşımdı. Ne zaman yanına gitsem bugün geç
kaldın derdi” sözlerinden sonra gözyaşlarına hâkim olamadı.

Kimse İle İlgili Olumsuz Konuşmazdı
Celal Yalvaç’ın Gazeteci oğlu Bülent Yalvaç ise, “Babamın Malatya sevgisi dışında insan
sevgisi kimseye kin gütmezdi. Kimse ile ilgili olumsuz konuşmazdı. Bizleri de bu konuda
uyarırdı” dedi.
Babasının hayvan sevgisi konusunda unutamadığı bir anısını anlatan Yalvaç , “Hiç unutamam
kışın karlı bir havada Karakaya Baraj gölü ortasında bir adacıkta toplanan kedileri lastik bir
botla Almancı Selahattin abiyle birlikte o bota binerek adaya gittiler. Kedilerin elbiselerini
parçalamasına aldırmadan yakalayıp torbaya koydular, getirip karınlarını doyurduktan sonra
MALET binasının yanına bıraktıktan sonra rahatladığını